Arguvan’ın her köyünde, bugünkü söylemle mahallesinde bir türbe vardır. Ve halk dilinde bu türbelere aynı zamanda ‘Ziyaretlik’ denir. Oralara gidilir, dua, niyaz edilir, istekler, talepler olur ve manevi güç alınarak ayrılınır. Bozan Köyü’nde ‘Şah Sultan’, Karahüyük’te ‘Hatun Cicim’, Bemere Mezrası’nda ‘Hıdır Baba’, Kömürlük’te ‘Kara Baba’, İsaköy’de ‘Gani Baba’, Gökağaç’ta ‘’Göleri’, Göçeruşağı’nda ‘Arduşlu’, Ermişli’de ‘Ali Baba’, Mezirme’de ‘Karakapı’ türbelerini bunlar arasında sayabiliriz.
Alevi geleneğinde ziyaretler vazgeçilmezdir. Eskiden her sonbahar mevsiminde hasat tamamlandığında köylüler toplanır, kurbanlarını alıp ziyarete giderlerdi. Çeşitli dileklerde bulunanların dileği kabul görmüşse yalın ayak giderek ziyarete olan borçlarını ödemiş olurlardı. Şimdi ise gurbetçiler geldiğinde, yani daha çok yaz aylarında arabalarla gidiliyor. Yani sonbahar artık pek beklenmiyor. Uygun bir zamanda kurbanını alıp yakınlarıyla beraber niyazlarını gerçekleştiriyorlar. Kurbanlarını kesiyor, lokmalarını hazırlıyor ve orada bulunanlarla paylaşıyorlar. Kalan lokmalar ihtiyaç duyulan şekilde dağıtılıyor. Ziyaretçilerin bu paylaşım geleneği işin en güzel yanlarından biridir.